12 Aralık 2018 Çarşamba


BALKANLARA TÜRKLERİN TARİHSEL GELİŞİ
“BALKAN TÜRKLÜĞÜ”


“Hunlar, Kumanlar, Oğuzlar, Avarlar, Peçenekler, Bulgarlar, Uzlar ve Slavlar” Balkanlara Osmanlı’dan yani Kayı Boyu Türklerinden önce göç etmiş Türk kavimleridir.

Balkanların Türkleşmesi, yaygın olan bilgiye göre M. S. 4. yüzyıl sonlarında Avrupa’da Hun Türkleri (Attila) ile başlar. 374 yılında başlayan Avrupa Hunları’nın İdil (Volga) Irmağı’nı geçerek Doğu Avrupa steplerindeki kavimleri Batı Avrupa’ya doğru sürmesi olayına, “Kavimler Göçü” adı verilmiştir. 390’lı yıllarda Balkanlara yerleşmeye başlayan Hunları, 610’larda Avar Türkleri ve 670’lerde Bulgar Türkleri takip eder. 680 yılında Azak Denizi civarındaki Büyük Bulgarya adıyla anılan Bulgar Hanlığı’nın dağılmasından sonra Asparukh (İsperih) Han önderliğindeki Kutrigur Bulgarları, bugünkü Kuzeydoğu Bulgaristan topraklarına yerleşerek, Ağbaba (Pliska) merkezli Tuna Bulgar Hanlığı’nın temelini atarlar.

“Balkanlarda Osmanlı mirasını aramak anlamsız bir şeydir. Çünkü bizzat Balkanlar Osmanlı mirasıdır.“ Bu bölgeye bu ismi veren Türkler değil, Avrupalı Coğrafyacılardır. Osmanlıya göre bu bölgenin umumi ismi Rumeli’dir. (Yılmaz Öztuna, Avrupa Türkiye’sini Kaybımız, Rumeli’nin Elden Çıkışı, Babıâli Kültür Yayınları, İstanbul, 2006. s.11.)

Balkan bölgesi, etnik linguistik (dil bilimi) bakımından dünyanın en karmaşık bölgelerinin başında gelmektedir. Tarihin hemen her döneminde yoğun çatışmalara neden olmuş bu bölge, bugün de yaşanmış, yaşanmakta olan ve gelecekte yaşanacak çatışmalarla, dünya kamuoyunun tüm dikkatlerini üzerine toplamıştır. (Hugh Poulton, Balkanlar, Çatışan Azınlık Çatışan Devletler, İstanbul, Sarmal Yayınevi, 1993, s.17.3] Andrew Baruch Wachtel, Dünya Tarihinde Balkanlar, Çev. Cevat Akkoyunlu, İstanbul, Doğan Kitapları Yayınları, 2009, s.9, 15.)

Başka bir anlatımla, tarihi ve edebi imgelerde Balkanlar ürkütücü, ama pek tanımlanmamış bir bölge gibi gözüküyor. Balkanlar dünyanın dört büyük medeniyetinin örtüştüğü, dinamik, bazen patlayıcı, çok katmanlı yerel bir uygarlık yarattığı bir sınır bölgesidir. Eski Yunan ve Roma, Bizans, Osmanlı Türkiye’si ve Katolik Avrupa kültürleri burada buluştu, çatıştı, bazen kaynaştı; burası hiçbir kültürün tek başına egemen olamadığı bir topraktır.

“Balkanlar ve Türklük” birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Çünkü Balkan coğrafyasına ilk yerleşenler, Türklerdir. Diğer bir anlatımla, Avrupa’ya ve Balkanlara gelen ilk Türkler, Hunlardır. “Hunlar” V. asrın ilk yıllarından itibaren Balkanlara girdiler. Hun Hakanı, Atilla, Balkanların büyük kısmını ele geçirdi ve taht şehri, bugünkü Macaristan’da idi.

VI. Asırda Avar Türkleri de Balkanların kuzeyini hakimiyetlerine aldılar. Atilla'nın bir suikast neticesinde ölmesi ve oğullarının başarısız olması neticesinde imparatorluk yıkıldı. Hunlar, 1000 yıllık “Gök Tanrı” dinini bırakarak “Katolik” oldular. Yavaş yavaş Türkçeyi unutarak bir Fin dili olan Macarcayı konuşmaya başladılar.

Hun Türklerinden sonra, Avrupa’ya gelen ikinci Türk kavmi “Avarlar” olmuştur. Avarlar, Balkanlarda M.S. 558–835 yılları arasında devlet hayatı sürdüler. Hatta 626 yılında Bizans’ı muhasara ettiler alamadılar. Bu tarihten ancak 837 yıl sonra Fatih Sultan Mehmet (1453) fethedecektir. 796 yılından itibaren Hristiyanlığı kabul eden Avarlar, bilahare Avrupa ve Bizans'ında etkisi ile Slavlaşarak tarih sahnesinden çekildiler.
(Makedonya, Harp Akademileri Komutanlığı Yayınlarından, İkinci Basım, İstanbul, Harp Akademileri Basımevi, Nisan 1993, s.11–14.  2000, s.24.)
 
VII. Asırda başka bir Türk kavmi, “Bulgarlar” Tuna güneyine inerek yurt tuttular. Balkanlardaki Bizans hakimiyetini geniş ölçüde hırpaladılar. Sonunda Slavlaştılar. Sonra Balkanlara Karadeniz’in kuzeyinden, “Peçenekler, Oğuzlar, Kumanlar, Kıpçaklar” geldi.

Bu Türk kavimleri, yarımadayı yıldırım gibi istila ettiler. Pek çok kültür unsuru bırakarak eriyip gittiler. Balkanlardaki sayısız ailenin Türk asıllı olduğu, soyadlarından bugün de anlaşılır. Türkçe binlerce coğrafya ismi, bugünde de Balkanlara hakimdir.

Balkan milletleri musikilerini, Türk musikisinden almışlardır. Balkan dilleri, Türkçe kelimelerle doludur. Balkan kavimlerinin kıllık kıyafetinde, yeyip içmelerinde, zevk ve adetlerinde Türk tesirleri hala silinmemiştir. (Öztuna, A.g.e., s.14-16.)

Daha geniş bir anlatımla, Rumeliler, çeşitli Türk kavimleri Kuzey Karadeniz steplerinden gelip daha VI. Yüzyıl’dan başlayarak Balkan yarımadasına yerleşmişlerdir. VII. Yüzyıl’da gelenler askeri egemen sınıf olarak Kuzey-Doğu Balkanlarda güçlü devletler kurmuşlardır. Bunların arasında Türk boyu olan Kutrigurların kurmuş olduğu Bulgar Hanlığı önemlidir. Bulgar hanları, IX-XI. Yüzyıl’da (1018’e kadar) Balkanlarda Bizans İmparatorluğunun yerini almışlardır. (Doç. Dr. Halime Doğru “XIII-XIXy. y Arasında Rumeli’de Sağ Kolun Siyasi, Sosyal, Ekonomik, Görüntüsü ve Kozluca Kazası” Eskişehir.)

Kaynaklar daha IX. Yüzyıl sonlarında, Theophilactus zamanında 14 bin kişilik bir Türk topluluğunun “Vardar ve Struma” arasında yerleştirildiğini yazar. Eski “Hun-Bulgar” geleneğini devam ettiren ve çoğunlukta XI. Yüzyılda toplanan kuzeyden gelen Türk akınları, Dobruca-Deliorman üzerinden nihayet en fazla Trakyayı etkiliyordu. Ama
“Peçenek, Oğuz ve Kıpçak” birlikleri kimi zaman daha küçük ölçekte Makedonya’ya kadar da ulaşıyordu. Mesela, Oğuzlar, Kumanlardan kaçarak Balkanlara girdiklerinde yaptıkları saldırılardan Makedonya da nasibini almıştır.

Şerafettin GÜÇ
Karamanoğulları Tarihi Araştırmacısı Yazar


Not: Bu konuda ki araştırmalarımda karşıma Hun Türlerinin torunları olan, Katolik Hristiyan Türkler Macaristan'dan gelerek her sene Tekirdağ ili Avşar Köyünü ziyaret ediyorlar. Bir ağaç oyma sembol dikmişler.





























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Üç Önemli Yerden Alınan Toprak Ermenek Selanik Kıbrıs Atatürk'ün Yattığı Yer Türk Ulusu'nun Kalbidir Atatürk için b...