TÜRKLERİN BİLİNMEYEN MİTOLOJİK TAŞI “YADA TAŞI”
Türklerin, "Yada taşı" adını verdikleri bir taşı
kullanmak suretiyle, bugün anladığımız manada, yada taşı ile bir nevi sihir
yaparak, yağmur yağdırdıkları bilinmektedir.
Türklerin bu taşı kullanarak, Türk tarihinin en eski
devirlerinden XVIII. yüzyıl sonlarına kadar yağmur, kar ve dolu yağdırıp
fırtına ve tufan çıkardıklarına dair kaynaklarda pek çok bilgi vardır. Ancak bu
taş, daha çok yağmur yağdırmakta kullanıldığı için "Yağmur taşı"
adıyla da bilinir.
Bu taşa Arapça yazılmış kaynaklarda, "Hacer-i metar,
hacerü’l-metar, hacerü'l-berd", Farsça kaynak ve eserlerde, "Seng-i
yede, seng-i metar, büzürk mühre", Moğolca'da, "Bezoar, dzada
yağmurlu" isimleri kullanılmıştır.
Türkçenin çeşitli lehçe ve şivelerinde de farklı söyleniş
tarzlarına rastlanır. Bunlar, "yat, yet, yada, yade, yeda, yede; cada,
ced, ceda, cede, cata, cay ve sata" şeklindedir. Yağmur yağdırma
ameliyesine "yada yapma", bu işi yapanlara da, "yadacı"
bazen de “yagmurcu” denirdi.
“Yada” taşının menşei hakkında kaynaklarda farklı bilgiler
vardır. Kimi kaynaklara göre bu taş, Tufanı müteakip “Ulu Tanrı” tarafından Nuh
Peygamber'e, Türklerin atası sayılan Yafes için bir ihsan olarak verilmiştir.
Yağmur taşını, yat
diye isimlendiren Kaşgarlı Mahmud,
“Bir türlü kamlık (kâhinliktir). Belli başlı taşlarla
(yada taşı ile) yapılır. Böylelikle yağmur ve kar yağdırılır; rüzgâr estirilir.
Bu, Türkler arasında tanınmış bir şeydir. Ben bunu Yağma ülkesinde gözümle
gördüm. Orada bir yangın olmuştu, mevsim yaz idi; bu suretle kar yağdırılırdı
ve Ulu Tanrı’nın izniyle yangın söndürüldü” demektedir. (Kaşkarlı Mahmut,
Divan-ı Türk, III, Tercüme: Besim Altay, Ankara, 1992,s.3)
Dip not; araştırma gezilerimde
Karamanoğulları Otağlarında buldum. Karamanoğlu atası Nure Sofi ve karısının
bulunduğu Değirmenlik yaylarının tepelerinde, özellikle Mancınık Tepesi
bölgesinde var. Hep beraber gidip toplayalım.
Şerafettin GÜÇ
Karamanoğulları Tarihi Araştırmacısı Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder