ŞİKARİ KİMDİR VEYA KİMLERDİR
Karamannâme nam-ı diğer Şikârî Tarihi Karamanoğulları tarihine ışık tutan nadir bir eser.
Anadolu Kronikleri serisi çerçevesinde Fatih Bayram başkanlığında tartışılan bu eser hakkında Bayram, öncelikle kitabın müellifine dikkat çekiyor.
Bayram’ın
dile getirdiği üzere, 16. yüzyıl müelliflerinden kabul edilen müellif, eserin
girişinde kendisinden Şikârî adıyla bahseder.
Şikârî
aslında bir mahlastır. Dolayısıyla, Şikârî’nin kim olduğu muğlâktır.
Zira Âşık Çelebi bu asırda Şikârî mahlasını kullanan üç kişiden bahseder.
Birincisi kadılık yapan Şikârî’dir.
Diğeri Kanuni’nin oğlu Şehzade Mustafa’ya yakınlığıyla bilinen Hazinedarzâde Mustafa Çelebi’dir.
Bir de Diyarbakırlı Mal Defterdarının oğlu olan Ahmet Şikârî vardır.
Karamannâme’nin
yazılma sebebine gelince,
Gazneli
Sultan Mahmut namına Firdevsî’nin Şeyhnâmesive Selçuklu Sultanı III. Alaaddin
Keykubat için Dehhanî’nin Selçuknâmesi’nden esinlenen Karamanoğlu Alaaddin Bey
Karamanlılar için de bir şeyhnâme yazılmasını ister ve bu görev Yarcani adında
bir şaire verilir.
Yarcani’nin Karamannâme’sini; 16. asrın sonlarında Farsça yazılan bu
şeyhnâmeyi, Şikârî 16. asırda Türkçeye çevirir.
Burada bilinmeyen bir başka husus 15. ve 16. yüzyıl olaylarının kimin tarafından yazıldığıdır.
Başka
bir ifadeyle, Sasaniler’le başlayan eserin son paragrafı Karamanoğlu Pir
Bayram’ın Şah İsmail’in ordusuna katılmasıyla son bulur. Şah İsmail’in
dönemindeki olayları da içeren bu kısmı kimin yazdığı konusu
müphemdir.(Belirsiz)
Bu
kısım, bizzat Şikârî tarafından mı yazıldı yoksa Yarcani’den sonra bir Karaman
müellifi tarafından yazıldı da Şikârî onu Türkçeye mi tercüme etti?
Şikârî’nin
kim olduğu tam olarak bilinmediği gibi bu da bilinmemektedir.
Osmanlılara
muhalif eserlerden biri olan Şikârî Tarihi’nin birçok nüshası mevcut: Yusuf
Ağa, Milli Kütüphane, İzzet Koyunoğlu Kütüphanesi, Belediye Kütüphanesi ve
Beyazıt Devlet Kütüphanesi nüshaları var.
Ali
Emiri nüshası ise Süleymaniye Kütüphanesi’ndedir. Mesut Koman, Berlin
nüshasından da bahsetmektedir.
Eserin içeriğine bakıldığında, eser boyunca Osmanlıların kötülendiği dikkat çekmektedir. Esere göre, Osmanlılar ile Karamanoğulları arasındaki mücadele Selçuklu varisinin kim olduğu üzerinedir.
Şikârî Tarihi Karamanoğullarını Selçuklular’ın varisi şeklinde göstermeye çalışır ve bunun göstergesi olarak da Alaaddin Mehmed Bey’in, Selçuklu Hanedan soyundan gelen bir kız ile evlendiğini anlatır.
Eserde gaza inancı da baskın. Karamanlıların gaza faaliyetleri, gaza malı ile Mevlana Türbesi üzerine yeşil bir kubbe yaptırmaları özellikle vurgulanmaktadır. Müslümanların vergisi karışmadığı için gaza malı kutsal kabul edilmiştir. Benzer motif Osmanlılarda da görülür. Ulu Cami’yi II. Murad’ın Niğbolu gazasının ganimeti ile yaptırdığı söylenir.
Karamanlıların başarısızlıklarına nadiren de olsa yer veren eserin dikkat
çekici bir başka yönü Cem Sultan ile ilgili kısımdır. Osmanlılar ile
Karamanlılar arasında geçen husumetlerin anlatıldığı eserde Cem Sultan’dan övgüyle,
âdil bir hükümdar olarak bahsedilir. Gedik Ahmet Paşa’nın yaptığı yıkıma son
veren, adaleti yeniden tesis eden Osmanlı şehzadesidir Cem Sultan.
Netice-i
kelam, muhalif bir eser olması açısından Şikârî’nin Karamannâme’si çok önemli
bir eserdir. Karamanoğulları tarihine dair elimizdeki tek kaynaktır.
Beylikler tarihine ilişkin buna benzer başka bir eser mevcut değildir. Bu yüzden eser, kronolojik olmamasına, yer ve şahıs isimlerindeki bazı karışıklıklara rağmen birçok problemi aşmamız için derli toplu kaynak eser hüviyetindedir.
Selçuklu mirasının ne türlü söylemlere yol açtığını, gaza söyleminin boyutlarını görmek açısından önemli bir eserdir.
Ayrıca Mevleviliğin Anadolu beyliklerindeki etkisini yansıtması, özellikle türbe ziyaretlerinin, rüya motifinin önemini göstermesi bakımından Şikârî Tarihi yadsınamaz bir eserdir.
Şerafettin
GÜÇ
Karamanoğulları
Tarihi Araştırmacısı Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder