16 Mayıs 2020 Cumartesi


MÜZİK ve İNSAN

Attığımız adımları, konuştuğumuz kelimeleri ve sayısal işlemlerimizi hep bir ritm içerisinde yaparız. Müziğin evrenselliği hep bunların içerisindedir. Dünya insanlarının ortak lisanı müziğin notaları ve tınısıdır.
Bugün dünya üzerinde takriben konuşulmakta olan 6000 dil olduğu düşünülmektedir. Birleşmiş Milletler tarafından verilen rakamlara göre ise bu sayı 8000‘i buluyor.

Net olarak bir sayı verilememesinin temel nedeni bazı lehçelerin bir dil vaziyetine gelmeleri ve ayrı bir dil olarak sayılıp sayılamayacağı konusundaki uzmanların kararsız kalmasıdır.

Ayrı olarak dünya üzerindeki erişilememiş bölgeler ve buradaki dillerin incelenmemesi de oldukça ehemmiyetli bir etkendir.

Birleşmiş Milletler tarafından paylaşılan verilere göre, şu an için dünyada 7000 bin ile 8000 bin arasında dil var. Konuşulan dillerin yarısının konuşan nüfusu 10 binden az. Bu dillerin takriben olarak 4/1’inin konuşan sayısı bin kişiden az. Avustralya’da 108, Hindistan’da 198 ve Amerika Birleşik Devletlerinde 190 kadar dil, tehlikede olan diller sınıfına alındı.

Türkiye'de konuşulan dilleri dünya dilleri üzerine kapsamlı çalışmalara yer veren ethnologue.com'un Türkiye raporuna göre Türkiye'de Türkçeyle birlikte 36 dil konuşuluyor. Ancak Ethonologue'un rakamları da birçok dil için eski. Çoğu 1980'lere ya da 1990'lara ait. Bu durum, Türkiye'nin dilleri için de güncel çalışmalara ihtiyaç olduğunu gösteriyor.

MÜZİK, notalardan meydana gelir ve ortaya çıkan melodi ritm herkesi etkileyebilir. Millet ayrımı olmaksızın herkese hitap edebilir bir melodidir.

Çoğu zaman sözlerinden hiçbir şey anlamamıza rağmen başka dillerde söylenmiş şarkıları sırf tınısı kulağımıza hoş geldiği için dinleriz, işte budur müziğin evrenselliği.

Duygusal bir müzik bizi duygulandırır, coşkulu bir müzik coşkulandırır, sözleri önemsizdir bu duyguyu hissetmek için. Ama biz yinede kendimizi müziğin içinde buluruz.

“MÜZİK” kelimesi, Avrupa müzik kültürü ile ilişkiye giren hemen her kültürün diline aynen geçmiştir ve benzer başka bir kelimeye diğer dillerde pek rastlanmaz. Hatta pek çok etnomüzikoloji çalışmasında “bu müziğin adı ne?” sorusuna verilen cevap “bu müzik değil tören” olmuştur. Yani dünyanın tüm toplumlarında, doğrudan müzik olarak çevrilebilecek herhangi bir terim bulunmuyor.

Gerçekten de müzik çok yerde tek başına bir etkinlik olarak değil, bir etkinliğin öğesi olarak kabul görür. Müzik, bazı toplumlar için sadece sesin temsiliyken, başka toplumlarda bir ritüel ya da sanat düşüncesi olarak karşılığını bulabiliyor. Müzik kültürel olarak göreli bir kavramdır ve her kültür hatta her kişi müzik olarak adlandıracağı şeyi kendisi belirliyor.

Şerafettin GÜÇ
Karamanoğulları Tarihi Araştırmacısı Yazar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Üç Önemli Yerden Alınan Toprak Ermenek Selanik Kıbrıs Atatürk'ün Yattığı Yer Türk Ulusu'nun Kalbidir Atatürk için b...