KARAMANOĞULLARI
COĞRAFYASINDA ÖN TÜRKLERİN AYAK İZLERİ
Karamanoğulları Devletinin izlerini sürerken yıllardır
karşıma hiç ummadığım yerlerde Ön Türkler çıkıyordu. (Bu yazıtlardan yüzlerce var.)
Bir bölgenin ya da bir etnik unsurun tarihini araştırırken
yazılı belgelerin bulunmadığı durumlarda, tarih, arkeoloji, dilbilim ve bu
bilimlere yakın alanlarda çalışan araştırmacıların en çok başvurdukları ve
faydalandıkları belgeler EPİGRAFİK belgelerdir.
Epigrafi sözlük anlamın: Taş veya maden gibi dayanıklı
maddeler üzerine yazılmış kayıtları inceleyen ve tarihe yardımcı olan eski
yazıtlar bilimi.
Üzerine yazmak, kaydetmek anlamına gelen 'Epigraphein' fiiliyle yazıt anlamına
gelen 'Epigraphe' sözcüklerinden
gelir. Türkçeye yazıt bilgisi
ya da yazıt bilim olarak çevrilmiş
olan Epigrafi taş, metal, tahta,
mermer, seramik gibi kalıcı ve sert maddeler üzerine eski Yunan ve Latin
dillerinden birisi ya da ikisiyle yazılan yazılarla -sikke hariç- uğraşan bir
bilim dalının adıdır. Epigrafi bilimiyle
uğraşanlara Epigraf denir.
Bu konu benim ilgilendiğim alan olmamasına rağmen
Karamanoğullarının kuruluş ve yerleşik düzene ilk geçtiği bölgelerde çokça
bulunması beni epey düşündürmüştür. Okuduğum kitaplarda, araştırdığım tüm
kaynaklarda ortak bir bilgiye rastladım. Hayretim bu şekilde çoğaldı. Tabii
heyecanımda arttı.
Bu bilgileri genelde konunun uzmanları dostlarımla
paylaşırım. Birçok yerleri tescil ettirdiler. Araştırmalarımda her seferinde
yeni bulduğum gördüğüm yerler için söyledikleri tek şey; "buralardan kimseye aman haaa bahsetme çok önemli".
Haklılar da. Tarih düşmanları çok, sanki dedeleri vasiyet etmiş gibi antika
avcıları bölgeyi tarumar ediyorlar.
Eski eser kaçakçıları beni pek sevmezler; daima şikâyet
ettiğimden olsa gerek. Birde tarihin akışını değiştirmek isteyenler var. Tüm
tarihi kaynaklarda ismi geçen yerleri, kendi menfaatleri için ismini bir gecede
oldu bittiğe getirerek değiştirenler ve buna göz yumanlar.
Buna bir örnek vermek isterim. Yellibel Geçiti” ismi neden
aslından uzaklaştırıyor.
Tüm tarihi kayıtlarda Yellibeli
Geçidi (Tarih de ki diğer adı Gök Geçit) İç Anadolu bölgesinde yer almakta
olup, Karaman iline bağlıdır. Yellibeli
Geçidi bağlı olduğu Karaman iline 50 kilometre mesafe
uzaklıktadır. Yellibeli Geçidi haritası konumu 36.8011 enlem ve 32.9169 boylam
olarak haritada gösterilmektedir.
Karamanoğulları Tarihinde çok önemli bir yeri olan bu
geçit Evliya Çelebinin Seyahatnamesinin 9 ncu cildinde kısaca şöyle bahsedilir;
TEKEÇATI AYKADIN SUYU/NEHRİ AYKADIN “Aladağdan (Yellibel) gelip Silifke yakınlarında Akdenize (dökülen
Göksu ırmağına Narlıca altında) karışır. Bu nehri (Tekeçatında ki)tek gözlü
köprüden geçtikten sonra Aykadın hanına varılır. Aykadın hanı içine 500 atlı
misafirin sığabildiği büyük bir mağaradır. Mağaranın ağzına kemerli bir kapı
yaparak han yapılmıştır. Buradan çıktıktan sonra, etrafı yalçın kayalarla ve
şahin yuvalarıyla çevrili yolları geçtikten sonra Kamış boğazına vardık.”
TELLİ BEL VE GELENDİ HANI/YELLİBEL İHSANİYE “Allaha sığınırız! Hiçbir güvenliği olmayan yollardır. Bu arada hiç
köy ve belde yoktur. Orman ve araları karlı koca kayalar arasında dokuz saat
gittikten sonra Ardıçlı ve Çamlı bir dere içinde Keyhusrev yapısı, Gelendi
Hanına (İhsaniye) vardık. Akşam olunca bu küçük hanın kapılarını kapattık ve
hizmetçilerimle beraber silahlanmış bir halde hiç uyumadan sabahladık.”
Demektedir.
Şikari’nin Karamannamesi adlı eserinde de yöre hakkında geniş bilgi verilmekte olup Fatih
Sultan II Mehmet’in komutanı Gedik Ahmet Paşa ile olan savaşın Yellibel’de
başlayıp Ermenek Sultan Alanı Keben başında ve son olarak da Ermenek Görmel
Köyünün yukarısında ki Mennan Kalesinde üç yıl savaştıkları bildirilmektedir.
Sonuçta Ermenek Emiri Karamanoğlu Pir
Ahmet Bey’in yenilgisi ile (1476-1478) Pir Ahmet Bey’in bayrağı, alemi,
karısı iki kızı ve hazinesi Osmanlı kuvvetlerince İstanbul’a götürülmüştür.
Karamanoğullarının atası Nure Sofi'nin oymağının bu konuda
bir bildiği vardır diye daima aklımda da bir soru işareti vardı. Neden Ön
Türklerin yaşadıkları yerleri genelde mesken tutmuşlardı? Nihayet cevabını
almaya başladım herhalde. Herakly
Kalesini boşuna alıp yerleşik düzene geçmemişler demek ki.
Orta Asya steplerinde gördükleri EPİGRAFİK yazıtları mı takip etmişlerdi. Yoksa önceden haberdar mı
edilmişlerdi. Bu tip yazıtlar Karaman İli coğrafyasında epeyce var.
Nerelerde deseniz tahrip edileceği korkumdan
söyleyemiyorum. Bulduklarımı konunun uzmanı arkadaşlarımızla birlikte tescil
ettiriyoruz. Ama şunu açıklıkla ifade edebilirim ki; tozlu raflarda kalmış
Karamanoğulları Tarihi yakın zamanda tozu silkelenmiş olarak gün yüzüne
çıkacak. Az kaldı.
Şerafettin GÜÇ
Karamanoğulları Tarihi Araştırmacısı Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder